Evliliğimizin başından beri Türkiye'de yaz tatillerimizi geçirdik.
Otel, Motel, Pansiyon gibi Antalya'dan, İzmir'e, Antep'ten, Antakya'ya gibi daha sayamadığımız yerlere tatil için gittik.
Genelde belirli bir bütçe içinde seyahat ediyoruz. Abartıya kaçmadan, kendi aracımızla, çevreyi, çevre insanlarını, tarihi eserleri de görerek geziyoruz.
Son iki senedir, Türkiye dışında Osmanlı egemenliğine girmiş ülkeleri de gezmek, tarihimizde iz bırakılmış yerleri de gezmek istedik.
2017 yılında Yunanistan/Selanik'le başladık. 2018 yılında da Makedonya, Kosova, Karadağ, Arnavutluk ve Yunanistan rotası ile devam ettik.
Türkçe konuşulan yerleri gezmek o kadar büyük bir gurur ki anlatamam. Cami ile Kilisenin yan yana kurulduğu köylerden geçip, Eski Osmanlı Mimarisi ile inşaa edilmiş ve halen canlı tutulan evlerin olduğu yerlere kadar Planlı aslında o kadar da detaylı olmayan bir rota izleyerek tatilimizi geçiriyoruz.
2017 de 7 gün ve 1900 km, 2018'de 6 gün ve 2600 km yol katettik.
Mızmızlanmayan bize uyum sağlayan 11 yaşındaki kızımızla birlikte seyehat ediyoruz.
Önce uğranılacak şehirleri daha sonra kalınacak yerleri belirleyip rotayı buna göre hazırlayıp ardından bütçeyi oluşturuyoruz.
Nerede ne yenir, nereler gezilir, yanımıza neler almalıyız gibi konuları her seyahatte test ettik.
Kendimize göre bir rota içinde gezip, gittiğimiz yerlerde dostluklar kurarak geçip dönüyoruz.
Kendimize en fazla 1000 avro hedef koyuyoruz (Temmuz 2018 de 5,64 TL idi).
Yakıt, Konaklama, Yiyecek ve diğer harcamaları da koyduğumuzda ayağı yere basan bir bütçe ile hareket ediyoruz. (not: bu güne kadar bu bütçeyi geçmedik. 2017 de 900, 2018'de1000 Avro ile bu tatilleri gerçekleştirdik.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder